YUNANİSTAN, bu hafta perşembe ve cuma günleri yapılacak, Türkiye’ye yaptırım uygulanıp uygulanmayacağının ele alınacağı Avrupa Birliği (AB) Başkanlar Doruğu öncesi gerginlik siyasetini arttırıyor. Atina idaresi son olarak, Lozan Anlaşması’na ters halde kısmen Türk NAVTEX (denizcilere duyuru) alanı içine de giren, Girit adasının güneydoğusunda askeri eğitim icra edeceği gerekçesiyle bir NAVTEX yayınladı. Bugün için geçerli olan NAVTEX’e Türkiye anında karşı bir NAVTEX yayınlayarak karşılık verdi. Ankara bu NAVTEX’i, Yunanistan’ın Lozan’a ve milletlerarası hukuka ters bir tavır sergilediğini ve Türk NAVTEX alanını ihlal ettiğini kayıt altına almak için yayınladı.
DENİZCİLERİN EMNİYETİ
Ulusal Savunma Bakanlığı da, Türkiye’nin karşı NAVTEX yayınlamasına karşın kelam konusu bölgede Türk Deniz Kuvvetleri ögelerinin bulunmadığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan haftalık bilgilendirmede, “Yunanistan tarafından 7 Aralık 2020 tarihinde askeri eğitim icra edileceğine dair bir saha ilanı yapılmıştır. Bahse husus sahanın kısmen Türkiye NAVTEX servis alanı içine girmesi nedeniyle, Yunanistan tarafından yapılmış saha ilanı, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi Oşinografi Başkanlığınca 1509/20 bildiri numarası ile denizcilerin emniyeti açısından yine yayınlanmıştır. Belirtilen alanda Türk Deniz Kuvvetlerinin bir faaliyeti kelam konusu değildir” denildi.
‘ORUÇ REİS GEMİSİ GERİ DÖNDÜ’
Bakanlık, Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin Antalya Limanı’na geri döndüğünü, fakat Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi’nin Akdeniz’de faaliyetlerini sürdürdüğünü açıkladı.
‘İYİ KOMŞULUKTAN YANAYIZ’
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ögelerinin Barbaros Hayreddin Paşa gemisine refakat ve muhafaza vazifesine devam ettiğinin belirtildiği bakanlık bilgilendirmesinde, şöyle denildi: “TSK Ege’de, Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin hak, alaka ve menfaatlerini müdafaaya, Kıbrıs Adası’nda milletlerarası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam etmektedir. Ege ve Doğu Akdeniz’deki problemlerin tahliline yönelik olarak, Türkiye, her vakit olduğu üzere, milletlerarası hukuk ve iyi komşuluk ilgilerinden yanadır. Problemlerin diyalogla, ön şartsız görüşmeler ile çözülmesi gerektiğini savunmaktadır.”
DIŞİŞLERİ: KATAR’A YÖNELİK HAKSIZ ABLUKA SONA ERMELİ
TÜRKİYE, Katar ile başka Körfez ülkeleri ortasındaki sıkıntıların tahlili için yürütülen çalışmalardan mutlu olduğunu bildirdi. Türkiye’nin “memnuniyet açıklaması” Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılırken, ABD’nin arabuluculuğuna değinilmedi. Buna karşılık sorunun tahlili için teşebbüslerde bulunan Kuveyt’in eforlarının takdirle karşılandığının belirtilmesi dikkat çekti. Dışişleri’nin internet sitesinde yer alan açıklamada Katar’a yönelik haksız ablukanın sona ermesi gerektiği de vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi:
‘İHTİLAF ÇÖZÜLMELİ’
“Körfez bölgesinde 2017 Haziran ayından bu yana devam eden ihtilafın tahliline yönelik olarak son günlerde yaşanan olumlu gelişmelerden memnuniyet duyuyoruz. İhtilafın tahlile kavuşturulması için bugüne kadar ağır temas ve teşebbüslerde bulunan Kuveyt liderliğinin samimi uğraşlarını takdirle karşılıyoruz. Temennimiz kelam konusu ihtilafın bir an evvel şartsız diyalog yoluyla tahlile kavuşturulması ve Katar’ın maruz bırakıldığı haksız abluka ve müeyyidelerin daha fazla gecikmeksizin sona ermesidir. Türkiye, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarı için efor sarfetmeyi sürdürecektir.”
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan evvelki gün yaptığı açıklamada, Körfez’de ilgili tüm tarafların müzakere içinde olduğunu ve yakında muahedenin beklendiğini söylemişti.
{sitename}
