-Aşk mı para mı?
Her vakit aşk. (Necati Kocabay’ı etiketleyip kalp emojisi koydu.)
-Mutsuz olduğunuzda ne yaparsınız?
Yüksek sesle konuşarak bağıra bağıra ağlarım.
-Ünlü olduğunuz için yaşadığınız en üzücü şey?
Üzücü değil de, komik bir şey anlatayım: ‘Asmalı Konak’ı çekiyoruz. Yanıma bir beyefendi gelip ‘Eşimle telefonda konuşur musunuz?’ dedi. Kabul ettim. Bayana ‘Merhaba ben Nurgül’ deyince kıyamet koptu! Bayan ‘Hadi be ordan, senin kim olduğunu bilmiyor muyum or…’ diye bağırdı. Meğerse adam, karısını aldatıyormuş. Küfürü ben yedim. Artık tanımadığım kimseyle telefonda konuşmuyorum
-Kilonuzu nasıl koruyorsun?
Koruyamıyorum.
-En utandığınız anınız?
Lisede kazık kadarken, annem ‘Prensesim’ diye bağırarak okula girerdi. Hâlâ travma.
-Bir kızınız olsun ister miydiniz?
Ergenim Nejat’la memnunum, ancak neden olmasın?
-Ergen annesi olarak ne öneriyorsunuz?
Nesil çatışması yaşamasına müsaade vermek gerekiyor. Yani denetimli özgürlük!
-Eskişehir’de yaşarken bir arkadaşınızla teze girip bornozla dışarı çıktığınız yanlışsız mu?
Yanlışsız, o halde Fazıl Say konserine gitmiştim. Tekrar bir tez sonucu pijama ve pofuduk terliklerle İstanbul gecelerine akmıştım.
{sitename}