Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın NATO doruğu çerçevesinde pazartesi günü ABD Lideri Joe Biden ile yaptığı birinci yüz yüze görüşmenin yankıları sürüyor.
ÖLÇÜLÜ İLETİLER
Erdoğan görüşmede S-400’ler konusunun da gündeme geldiğini, dışişleri ve savunma bakanlarının bu hususta görüşmelere devam edeceğini açıklamıştı. Ayrıyeten Türkiye’nin ABD çekildikten sonra Afganistan’daki Kabil havalimanının işletilmesi konusunda da bir mutabakat olduğunu söylemişti. Biden da “Olumlu ve verimli bir toplantı oldu. Gruplarımız görüşmeleri sürdürecek. İlerleme sağlanacağından eminim” demişti.
DEĞERLİ BİR GÖRÜŞME
Başkanların bildirilerini VOA Türkçe’den Begüm Dönmez Ersöz’e kıymetlendiren ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey, görüşmenin gerçekleşmesinin başlı başına kıymetli olduğunu vurguladı. Merkezi Washington’da bulunan fikir kuruluşu Wilson Center’ın Ortadoğu Programı Lideri olan James Jeffrey, “İlişkilerde 3 kıymetli hususa dönüp duruyoruz. S-400, YPG ve Gülen. Türkiye artık Gülenci bir kalkışmayla karşı karşıya değil, Gülen de Türkiye’ye gitmiyor. Suriye Demokratik Güçleri de Türkiye’yi tehdit edecek bir konumda değil. Türkiye ile vardığımız bir ateşkes de var. Burada değerli olan İdlib üzere Suriye’ye ait daha geniş hususlarda Türkiye ile koordineli çalışmak.”
BIDEN ÇOK MUTLU
“S-400 konusunu büsbütün çözmek çok güç olacak lakin değerli olan bu durumun Türkiye’ye tüm silah satışımızı baltalamasına müsaade vermemek. Ukrayna’da işbirliği yapıyoruz. Afganistan konusu var. Biden Türkiye’nin Kabil’de kalma konusundaki duruşundan çok mutlu. O nedenle bence Türkiye ile olağan diyebileceğimiz bir alakaya dönülmekte olduğu söylenebilir” kelamlarıyla görüşmeyi kıymetlendirdi. Amerikan İlerleme Merkezi’nden Alan Makovksy ise Kabil teklifinin Biden-Erdoğan görüşmesinden evvel gündeme gelmesinin umut verici bir hava oluşmasına imkân verdiği görüşünü lisana getirdi.
TÜRK DİPLOMASİSİNDE YENİ BİR BAHAR
ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey, Türkiye’nin Batı’ya yönelik uzlaşmacı adımları için ‘Türk diplomasisinde yeni bir bahar’ yorumunu yaptı. Jeffrey şöyle dedi: “Türkiye makul bir dış siyaset izliyor. Türk Lirası’nın pahasını, batıdaki ticaret ortaklarına ait ekonomik durumu iyi takip etmek zorunda. Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve Ukrayna bahislerinde güçlü ve başarılı konum aldı. Bu nedenle görüşmeye güçlü geldi. İsrail’deki ezeli düşmanı Netanyahu gitti. O nedenle hem İsrail hem de Mısır ve Suudi Arabistan’la bağlantıların iyileşmesi fırsatı var. Ben bunu Türk diplomasisinde yeni bir bahar olarak görüyorum’’ sözlerini kullandı. Makovsky ise dış siyasette gözlemlenen bu ton değişikliğini Türkiye iktisadının içinde bulunduğu duruma bağladı.
Hürriyet
