UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, konakları ve kültürel zenginlikleriyle dikkati çeken Karabük’ün Safranbolu ilçesi, Osmanlı mimarisini, kent hayatını ve kültürünü günümüze kadar aktarmayı başarması, han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprüleriyle de adeta açık hava müzesini andırması hasebiyle yılın her mevsimi konuklar çekmeyi başarıyor.
Anıt yapıtları, kanyonları ve mağaralarıyla da kültür turizminin gözdesi olan Safranbolu, bilhassa pandemiden evvel Çinli, Tayvanlı, Japon, Alman, İtalyan ve Güney Koreli turistlerin yanı sıra başta İstanbul, Ankara, Kocaeli, Eskişehir, Sakarya, Düzce, Bolu ve Zonguldak’tan çok sayıda yerli turist tarafından ziyaret ediliyordu. Şu sıralar eski günlerini mumla arıyor.
Balık ve salata kültürünün başşehri: Amasra
Tarihi yapıları ve doğal güzellikleriyle ünlü Bartın’ın Amasra ilçesi, balık ve salata yüklü mutfak kültürüyle tatilcilerin beğenilen yerleri ortasında yer alıyor. Helenistik, Arkaik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ilişkin çok sayıda yapıtın bulunduğu Amasra, kış mevsiminde de hafta iç, günübirlik ziyaretçilerin ilgi odağı halinde…
Bilhassa Ankara’ya en yakın kıyı olması nedeniyle ‘Başkentin denizi’ niteliğindeki 6 bin 500 nüfuslu ilçe, kısıtlamalar öncesi günübirlik ziyaretçi sayısının 50 bini aştığı günler yaşıyordu. Şu sıralar hafta içi buraya gelenler tarihin içinde nostaljik bir vakit geçirmenin yanında, balık lokantalarında taze çeşitlerle balık ekmek ziyafeti yapma imkanı buluyor.
{sitename}