Gabriela Hearst’ün Chloé için birinci koleksiyonunu izlerken, tanıdık şeyler ile karşılaştık! Kendi tasarım estetiği ile Chloé’nin imzasını buluşturan Hearst, kendi markasını ‘Athena’ olarak tanımlarken Chloé için yaptığı dizaynları ise ‘Afrodit’ olarak tanımladı. Feminen dokuları kahramansı tesirler ile birleştiren Hearst, alıştığımız Chloé bohemliğine çağdaş bir doku kattı. Modellerini Chloé’nin kurucusu Gaby Aghion’un birinci koleksiyonlarını gösterdiği Paris’teki Brasserie Lipp’te imgeye alan Hearst, tıpkı vakitte Saint-Germain-des-Prés’deki kaldırımlarda kartpostalları andıran imajlara imza attı.
Kendisinden evvel Chloé’nin Kreatif Yöneticisi olan Phoebe Philo, Clare Waight Keller, Natacha-Ramsay-Levi ve Stella McCartney üzere tasarımcıların müsaadeden giden Hearst, bayanların öncülük ettiği markanın meşalesini olabildiğince iyi taşıdı. Koleksiyonda yalnızca elbise dizaynlarına yönelen Hearst, bu tercihi ile bir ‘statement’ yaparken, markanın arşivlerinden ve kendi Uruguay köklerinden faydalandı. Feminen elbiseleri yamalı desenler ve etkileyici yakalar ile tamamlayan Hearst, dizaynlarında kasaba ve kenti bir ortaya getirdi diyebiliriz. Birçok parçayı evsizlere yardım eden Sheltersuit ile bir ortada tasarlayan Hearst, tıpkı vakitte yeni koleksiyonunda aktivizmini de öne çıkarmış oldu.
Sürdürülebilirlik ve yardım severliği Chloé için birinci koleksiyonuna taşıyan Hearst, çevre-dostu yaklaşımın tekniğinin, ilham kaynaklarının ve gereçlerinin merkezinde olduğunun altını çizdi. Desenli dizaynlar için sanatçı Peter Miles ile iş birliği yapan Hearst, organik renkler ve ekolojik malzemeler ile dolu bir koleksiyon sundu. Markanın ikonik ‘Edith’ çantasına da yeni bir dokunuş katan Hearst, eski edisyonlarda kullanılan materyaller ile markanın karbon ayak izini küçülttü.
Eteklerde ve elbiselerde Chloé’nin ikonik kelebek motifine yönelen Hearst, bu dizaynları da geri dönüştürülmüş kaşmir ve Merino ile üretti. Koleksiyonun her alanında sürdürülebilirliğe olan bağlılığının altını çizen Hearst, üretimde, gösterinin üretiminde ve dizaynlarda büsbütün etraf dostu bir ideoloji izlediğini söyledi.
Elle
