Burada 130 bin kişi ve 7,5 milyondan fazla bitki ahenk içinde yaşayacak. Yeşil alanların ölçüsü ve bina ayak izi ortasındaki istikrar o denli bir ayarlanmış ki, kent kendi kendine havadan 116 bin ton karbondioksit toplayacak ve yıllık olarak 5 bin 800 tonunu stoklayabilecek. Besin ve güç alanında büsbütün kendi kendine yetebilecek kentin yarı otonom ve elektrikli bir mobilite sistemi bulunacak. Akıllı orman kenti, aslında dev bir alışveriş merkezine ayrılmış bir alana inşa edilecek. Burada maksat bu kadar geniş bir alanı tabiata tekrar kazandırmak.
400 FARKLI BİTKİ
Projede botanikçi ve peyzaj mimarı Laura Gatti tarafından seçilmiş 400 farklı çeşitten milyonlarca bitki ekilecek. Kentin toplam alanının 400 hektar kadarı yeşil alanlardan oluşmakta. Bu bitkilerin 260 bin kadarı ağaç olacak, kalanları ise çalı ve öbür yeşil bitkileri kapsayacak. Kentte kişi başına 2,3 ağaç bulunacağı bilgisi veriliyor.
Bu yeşil alanlar halka açık parklar, özel bahçeler, yeşil çatılar ve yeşil cepheler formunda tasarlanmış. Mobility In Chain (MIC) firması akıllı kent için özel bir kademeli ulaşım sistemi sunmuş. Bu sistemde ziyaretçiler araçlarını kentin kenar alanlarındaki parklarda bırakacaklar. Oradan kentin içine elektrikli ve yarı otonom araçlarla gidilecek.
GÜNEŞ VE TARIM HALKASI
Güç ve besin üretimi sorunu ise, kentin etrafına kurulacak bir güneş paneli / tarım alanı halkasıyla çözülecek. Suyun bu projede kilit bir öge olduğu belirtiliyor. Toplanan sular kentin girişinde bulunan arındırma kulesi ve havza tesisinde tutuluyor. Burada filtrelenen su, gezilebilir kanallar sistemi aracılığı ile tüm yerleşim yerlerine kentsel alanı çevreleyen tarlalara dağıtılacak. Bu sistemin avantajlarından biri, sel gibisi doğal felaket senaryoları ile başedebilmek için özel düşünülmüş bir dizi su bahçesi içeriyor olması. Kentin kurulmasına ne vakit başlanacağı konusunda ise resmi bir bilgi şimdi yok.
{sitename}