Başağa, İstanbul’da bir otelde basın mensupları, fikir kuruluşları temsilcileri ve akademisyenlerle bir ortaya geldi.
Libya’nın istikrarı konusunda Türkiye’nin rolünün çok büyük olduğunu vurgulayan Başağa, Türkiye’nin bundan sonra da bu takviyesini devam ettirmesi gerektiğini söyledi.
Ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin başkanı Halife Hafter’in hücumlarından sonra birçok ülkenin Libya’nın legal hükûmetine takviye vermediğine işaret eden Başağa, “Türkiye’nin alandaki takviyesi ve başarısı ile Hafter’i mağlubiyete uğrattık ve Trablus’u vefattan kurtardık.” sözünü kullandı.
Libya’nın geleceğinde Türkiye’nin daha fazla rol oynaması gerektiğini lisana getiren Başağa, “Türkiye’nin Libya’da bulunması, istikrarın sağlanmasında değerli bir kilit role sahip. Şayet ülkede önemli bir istikrar sağlanırsa, Libya’nın imar ve inşasında Türk şirketleri için büyük imkanlar doğacaktır. Türk şirketlerinin doğuya tekrar yatırım yapmaları hem Libya halkı için hem de Türk yatırımcılar için çok kıymetli bir getiri sağlayacaktır.”
Başağa, Türkiye’nin yalnızca Libya’nın batısında güçlü olduğunu, tıpkı etkiyi doğuda irtibat kanallarını devreye sokarak yapması gerektiğini savunarak şöyle konuştu:
“Türkiye şu anda Libya’nın batısında bulunuyor. Trablus’u Türkiye’nin takviyesi ile koruyabildik. Ama Libyalıların bu noktada Türkiye’ye yönelik bir sitemi var. Zira halk, Türkiye’nin alanda gösterdiği başarıyı masada da göstermesini ve ülkede güçlü bir hükûmetin kurulmasına takviye vermesini istiyor. Türkiye’nin, Libya’da halihazırda güçlü bir rolü var. Elindeki gücü kullanarak daha oyun kurucu bir rol alabilir.”
Türkiye’nin, Libya’nın doğusunda ve batısında bulunan güçleri tek bir çatı altında toplayarak sistemli bir ordu kurma projesini hayata geçirmesi gerektiğini ileri süren Başağa şunları kaydetti:
“Havalimanının açılmasıyla bir arada doğu ile batı ortasında bir inanç ortamı oluştu. Libya halkı bu itimat ortamının bozulmaması için Türkiye’nin batıda olduğu üzere doğuda da faal rol üstlenmesini istiyor. Zira oluşmaya başlayan inanç ortamının silahlı milisler yahut Hafter tarafından yine tehlikeye girme mümkünlüğü var. Münasebetiyle Türkiye’nin muhakkak bir bölgeyle değil tüm ülkeyle ilgilenmesini istiyoruz. Kurulacak nizamlı bir ordu, Libya’da istikrarı sağlayacaktır. Ayrıyeten Libya’da istikrarın sağlanması için güçlü bir hükûmetin de kurulması gerekiyor. Bu noktada da Türkiye’nin inisiyatif alması gerekiyor.”
Başağa, Libya’da kurulacak istikrarlı bir hükûmetin Birleşmiş Milletler (BM) yahut öteki bir memleketler arası güç tarafından değil Libya halkı tarafından ve demokratik seçimlerle belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Cumhurbaşkanlığı için adaylığınızı koyacak mısınız?” sorusu üzerine Başağa, cumhurbaşkanlığı için yasal sürecin şimdi başlamadığını, süreç başladığında aday olacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” ve “Güvenlik ve Askeri İşbirliği” alanlarındaki mutabakatlara bağlı kalıp kalmayacağına dair soruya ise Başağa, “Anlaşmaya bağlı kalacağım ve koruyacağım.” cevabını verdi.
Hürriyet
