Edebiyat toplumunu şoke eden bir skandal diziye dönüşüyor! Şubat, 2019’da The New Yorker’ın uzun ve ayrıntılı raporunda, A.J. Finn ismini kullanan Dan Mallory’nin kuşkulu davranışları yazılmıştı. 2018’de ‘The Woman in the window’ romanını yazan Mallory, New York Times’ın en çok satanlar listesinde yer almıştı. Daha sonra Amy Adams’ın başrolünde oynadığı bir sinema adaptasyonu olan ‘The Woman in the Window’ muharriri Mallory hakkında epey farklı savlar ortaya atıldı. Geçmiş işleri, arkadaşları, sıhhati hatta hayatta olan annesinin vefatı hakkında birçok palavra söyleyen Mallory’nin farklı öyküsü şimdilerde bir televizyon dizisine dönüşüyor.
Jake Gyllenhaal, Annapurna ve Janicza Bravo tarafınan ekrana taşınan öyküde Bravo senaristliği ve direktörlüğü üstlenecek. Ian Parker’ın “A Suspense Novelist’s Trail of Deception” (Bir Tansiyon Romancısının Aldatma İzi) isimli uzun yazısından ilham alan televizyon serisinde, Mallory’nin söylediği tüm palavralar ve kuşkulu hayat usulü anlatılacak. ‘The Woman in the Window’ romanını 1995 üretimi ‘Copycat’ sinemasından çaldığı söylenen Mallory’i yeni dizide Jake Gyllenhaal canlandıracak. Deadline’ın haberine nazaran “Dizi, sahip olmadığı beyin tümörlerini tedavi eden ve neredeyse her şeyden sıyrılmak için insanların sempatisinden beslenirken ölmemiş aile üyelerinin yasını tutan güvenilmez bir anlatıcıyı takip edecek.”
Bravo’nun açıklamasına nazaran Mallory’nin gençliğinde tahminen de “Köpeğim ödevimi yedi.” diyerek başlayan palavra söyleme alışkanlığı daha sonra “Annem öldü, abim intihar etti ve benim iki doktoram var” üzere palavralara dönüşmeye başladı. Dizide patolojik bir yalancı olan Mallory’nin hareketleri ve kişiliği tahlil edilecek.
Elle
