◊ Neredesiniz şu anda?
– Berkshires’deyim. Boston’da, Adam McKay’ın “Don’t Look Up” sinemasının çekimlerindeyim.
◊ Sağlıklı ego ile narsistlik, kendini beğenmişlik ortasında ince bir çizgi var. Sinemada sizin canlandırdığınız Dee Dee ile James Corden’in karakterinde bu ince çizgiyi görüyoruz. Sizin bu iki tabirle bağınızı sorarak başlamak istiyorum. Zira “Büyük oyuncuların büyük egoları olur” derler…
– Gösteri dünyasında tanıdığım insanların birden fazla yüksek egolu hatta narsist üzere görünebilir. Aslında o hallerin hepsi devasa bir güvensizliğin örtüsüdür. Birçok aktörün “Aslında çok utangaç biriyim” dediğini duymuşsundur. Palavra söylemiyorlar. Sahne onlara hayatta yapamadıkları şeyleri yapabilme fırsatı veriyor.
◊ Dee Dee’yi oynamak nasıldı?
– Büyük bir narsisti oynamak çok eğlenceliydi. Son yıllarda Amerikan siyasi hayatına bakarsanız, narsisizm konusunda çok iyi bir örnek olduğunu görürsünüz! (Gülüyor) İlham almak için uzaklara gitmeme gerek yoktu. Hiç güç değildi. Narsistlerle dalga geçmek kolaydır. Kendileri hakkında abartılı hisleri olan bu beşerler şeffaf ve komiktirler. Dee Dee bir tıp diva. Keşke ben de odaya adım attığımda varlığımı hissettirebilsem onun üzere. Maalesef o denli bir özelliğim yok. (Gülüyor)
◊ Siz de sinemanın divasısınız!
– Kendimi çalışan bir oyuncudan diğer bir şey olarak hiç düşünmedim.
◊ Sizi etkileyen divalar var mıydı?
– Sahnedeki bayanlardan her vakit ilham aldım. Liza Minnelli mesela. Yale Üniversitesi’nde öğrenciyken Liza’yı izlemeye gittim. Yale, çok entelektüel bir okul. Ders yükünden nefes alıp kaçmak çok güç lakin kaçtım.Tiyatro salonunun art tarafında ucuz koltuklardan birine oturdum. Liza performansı art sırada oturan bana yapmıştı güya. O performans bana bir şey öğretti. Tiyatroda, oyunculukta, performans sergilemekte hayatı taklit etmek, yalnızca rol yapmak kâfi değil. Seyirciye verdiğin his, itici güç ögesi olmalı.
◊ 21 Oscar adaylığıyla bu alanda rekor sizde. Mükafatlar hakkında neler düşünüyorsunuz?
– Çalışmaların ödüllendirilmesinden asla bıkmazsınız. Yaptığınız işlerin takdir edilmesi mükemmel bir şey…
◊ Meryl Streep o denli bir isim ki, sizinle tıpkı sette olmak insanları korkutuyor. Sizinle çalışmaktan çekiniyorlar.
– Evet, kimi insanların bu hususta telaşlı olduğunu hissediyorum. Ne düşündüklerini hakikaten bilmiyorum. Ancak bu birinci birkaç günde atlatmaları gereken bir şey. Oyunculuk yalnızca dinlemek ve hissetmektir. Yaptığınız işler bir bakıma size düzey atlatır. Ancak alçakgönüllü olmalısın. Bu işi yapmanın tek yolu bu.
YANLIŞ LİDERLİK YÜZÜNDEN BİRÇOK İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
◊ Meskeninizde eşinizle, çocuklarınızla baş başayken yaşadığımız bu tuhaf Covid-19 periyoduyla ilgili neler konuşuyorsunuz?
– Bu olanlar bir bakıma terbiye, bir çeşit ıslah… Lakin bir bakıma yalnızca. Öteki taraftan Amerika’da 250 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Hâlâ da hadiselerin arttığı bir yörüngede ilerliyoruz. Birçok insan kayıtsız kalınması ve bu hususun değerli bir şey olmadığı tarafında teşvik edildi. Yanlış liderlik yüzünden birçok insan hayatını kaybetti. Nitekim üzücü bir durum. Covid’in üstesinden geleceğiz. Dersimizi alacağız.
◊ İyimsersiniz yani…
– Evet, iyimserim. Amerika Birleşik Devletleri’nde aklın sesi tekrar hakim oldu. Gerçeklere dayalı, bilime dayalı birlik olduğumuz vakte geri döneceğiz.
BİR EBEVEYN OLARAK ÇENENİ TUTMAYI ÖĞRENMELİSİN
◊ Çocuklarınız da oyunculuk yapıyor. Sizden tavsiyeler alırlar mı?
– Üç kızım da oyunculuk yapıyor. Bütün tercihlerini bana danışmaktan çok birbirlerine danışarak yaptılar. Bana anlatmazlar. Dört çok farklı kişilikte çocuğum var ve onların kişiliklerini daima sevdim. Kim oldukları, kendi hayatlarında yaptıkları ve dünyayı ne tarafta etkiledikleri beni daima gururlandırdı.
Evet, bazen dışarı çıktıkları insanın gerçek kişi olmadığını düşündüğüm oluyor lakin dilimi ısırıyor ve hiçbir şey söylemiyorum. Zira bir ebeveyn olarak çeneni tutmayı öğrenmelisin.
◊ Çocuklarınız dünyadaki statünüzün farkına kaç yaşında vardılar?
– Dinlenmem gerektiğini birinci ne vakit fark ettiler bilmiyorum. Sanırım oğlum 10 yaşındaydı. Artık 40 yaşında ve kültürümüzde çok büyük yerim olduğu gerçeğine alıştı. Bunun muhtemelen hepsi için korkutucu bir durum olduğunu düşünüyorum. Lakin bu durumla en şık ve bağışlayıcı biçimde başa çıktılar. Benim kabahatim olmadığının farkındaydılar. (Gülüyor) Ve işimi sevdiğimi biliyorlardı. Çocuklarım her şeyim.
MÜZİKAL YAPMAK SAHİDEN GÜÇ İŞ
◊ Gelelim yeni sinemanıza. “The Prom” insanı keyifli eden bir sinema…
– Sinemada müsamaha ve kabul bildirisi cümbüş, müzik ve dansla iletiliyor. Tam da bu devirde gereksinimimiz olan şey. Müzikal sinemalar Büyük Buhran vaktinde doğdu. Beşerler cümbüşe hasret oldukları için bu sinemalara yöneldiler.
◊ Sinemadaki danslarınız dayanılmaz. Nasıl bir güçtür bu?
– Ahh dizlerim! 5 ay boyunca dizlerim ağrıdı. Olağanüstü dans koçlarım vardı. Ryan Murphy yalnızca inanılmaz yetenekli değil, birebir vakitte son derece sabırlı ve affeden hocalar buldu bana. Benim için zordu. Danstan fazla akciğer kapasitesi. Müzikal yapmak nitekim güç iş. Sahnede müzikal yapıyorsan, gecede 2 saat çıkarsın ve işin biter. Bizim çekimlerimiz tüm gündü ve dans sahnelerini üst üste tekraren çekiyorduk. Güçlü ve güçlü olmalıydım. Haftanın 5 günü günde 1 mil yüzdüm. Yüzmek nitekim yardımcı oldu.
◊ Ryan Murphy ile çalışmak nasıldı?
– Ryan şu anda inanılmaz bir güce sahip ve istediği çabucak her şeyi yapabilecek durumda. Bütün bu güce karşın yalnızca kendisi için manalı işleri yapıyor. Ryan ile ilgili fevkalâde olan şeylerden biri; kapasitesi. Sınırsız gücü ve üretkenliği. Ona söylediğiniz her şeyi hatırlar. Tek sözünü unutmaz, ki bir direktör için çok alışılmadık bir durumdur.
SİNEMALARIN GERİ DÖNMESİNİ DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM
◊ Elimizde olmayan sebeplerden büyük sinema salonlarını bırakıp dijital platformlara geçiş yaptığımız bir periyot yaşıyoruz. Korona sonrası sinemaları neler bekliyor? Neler düşünüyorsunuz?
– Sinemaların geri dönmesini dört gözle bekliyorum. Sinema tecrübesi farklı bir şey. Tiyatro da o denli. Bunları kaybetmek, can damarlarını kaybetmek üzere. Bence geri gelecek ve herkes çok daha fazla takdir edecek.
Tıpkı kıştan sonra ilkbaharı özlediğimiz üzere, takdir ettiğimiz üzere. Koronayı aşalım, öbür tarafa daha makul çıkacağız.
LOKAL GAZETELERİN VARLIĞI ÇOK KIYMETLİ
◊ CPJ-Committee to Protect Journalists’e (Gazetecileri Muhafaza Komitesi) takviye veriyorsunuz, değil mi?
– Evet.
◊ Basına ve gazetecilere ehemmiyet veren bir sanatçı olarak neler söylemek istersiniz?
– Çok değerli. Burada Berkshires’deki lokal gazetem, fecî mali eza içinde. Bence büyük bir tehlike. Küçük mahallî haber kaynaklarınızı kaybettiğinizde o yerin dokusunu kaybedersiniz, özgünlüğünü yitirirsiniz. Kıssanın merkezindeki ayaklarınızı kaybedersiniz. Lokal gazetelerin varlığı çok kıymetli. Ancak özgür basının ön plana çıkacağına dair umutlarım var.
NOEL’DE KARANTİNADA OLACAĞIM
◊ Noel gelmek üzere, planlarınız var mı?
– Sanırım Boston’da bir otelde karantinada olacağım. Zira çekimler devam ediyor. İki kızım New York’ta çekimde. Her gün test oluyorlar virüse karşı. Ben de, onlar da çok iyi izleniyoruz.
Onlarla bir ortaya gelebilirim. Ailenin geri kalanı Kaliforniya’da. Bilmiyorum, bu sene bu türlü geçecek sanırım.
{sitename}
