İran Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya nazaran, Manevî ile Merkel, telefonda görüştü.
Görüşmede nükleer muahedeye yeni bahislerin eklenmesinin mümkün olmadığını lisana getiren Manevî, “Nükleer muahede İran ve 6 büyük ülkenin uzun uğraşları sonucu ortaya çıkmış ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunda (BMGK) kabul edilmiş bir muahededir, bunun değiştirilmesi mümkün değildir.” tabirlerini kullandı.
İran Meclisinin çıkardığı yasaya nazaran hükümetin taahhütlerini azaltmakla yükümlü olduğunu ve yaptırımlar kalkarsa Tahran idaresinin de nükleer muahedeyi tam olarak uygulayacağını aktaran Manevî, şu değerlendirmede bulundu:
“Yaptırımların devam etmesi ve tarafların taahhütlerine uymaması halinde nükleer muahede meşruiyetten mahrumdur ve makbuliyeti yoktur. Nükleer mutabakatın koruma edilmesinin tek yolu ABD’nin yasal olmayan yaptırımları kaldırılması ve bu ülkenin mutabakata dönmesidir.”
Barış ve güvenliğin tesisi ile terörizmin kökünün kurutulmasının tüm ülkelerin yapan iş birliği ile mümkün olduğunu belirten Manevî, Yemen krizine ait de, “Sorunların tahlil yolu bölgesel müzakerelerdir. Bölge ülkeleri kendi yazgılarıyla ilgili karar almalıdır.” görüşünü paylaştı.
Manevî, Almanya-İran alakalarına dair memleketler arası seviyede yeni kuralların oluştuğunu ve iş birliği için daha uygun bir yer olduğuna işaret ederek özel bölümün iki ülke ortasındaki iş birliğini geliştirebileceğini söyledi.
Almanya Başbakanı Merkel de görüşmede nükleer muahedenin korunmasının gerekliliğini vurguladı. Merkel, uyuşmazlıkların diyalog yoluyla çözülmesi ve bölgede istikrar ve güvenlik için tüm ülkelerin iş birliği yapması gerektiğini lisana getirdi.
{sitename}
