Ermenistan, Karabağ’da varılan ateşkesten yalnızca 14 saat sonra, gece yarısı Azerbaycan’ın en büyük ikinci kenti Gence’yi uzun menzilli füzelerle vurdu. Füzelerin maksatları büsbütün sivillerdi. Akında 10 kişi hayatını yitirdi. Hürriyet grubu, Gence’de yakınlarını kaybeden ailelerle görüştü. O geceyi dinleyip, geride kalanların hayatlarına bıraktığı izlerin yakın şahidi oldu.
TÜM BİNA ÇÖKMÜŞTÜ, ENKAZ ALTINDAYDILAR
Gence’de hayatlarını kaybedenler ortasında 38 yaşındaki Anar Aliyev ve 36 yaşındaki eşi Nurçin Aliyeva da vardı. Çocukları Sevil ile Hüseyin ise enkaz altından sağ kurtuldu. Çocuklar şimdilik akrabalarıyla birlikte çadırlara sığındı. Çadırda taziyeleri kabul eden Anar Aliyev’in kardeşi Yalçın Aliyev o geceyi şöyle anlattı:
“Gece haber geldiğinde 15 dakikalık uzaklıktaydım. Gittiğimde savaş alanı üzereydi, bağırışlar, gözyaşları, yaralılar. Ağabeyim binanın giriş katında oturuyordu. Tüm bina çökmüştü, onlardan haber alamıyorduk. 13 saat sonra ağabeyim ile yengemi enkazdan çıkardılar. Sağ çıkarılacak diye umutla beklemiştik, yazık ki olmadı. Uyudukları yataklarında, oldukları üzere konut üstlerine çökmüş. Azerbaycan’ın her yerinden, Türkiye’den binlerce başsağlığı, dayanak iletileri aldık. Başımızı dik tutma günü, bunlar bizim şehidimiz. İki ‘bala’yı atasız bıraktılar. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Karabağ işgalden kurtarılınca acımız hafifleyecek, Karabağ’daki zafer yüreğimize su serpecek. Ermenistan’ın günahsız insanları yatağında vurması Hocalı katliamının devamıdır. Devlet terörüdür, çocuğu, bayanı uykusunda vurmak, öldürmek hangi kitaba sığar.”
ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANIYORDUM
Çadırına anne ve babasının yan yana fotoğraflarını asan Sevil ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “Annem-babam ile geç saate kadar oturduk, televizyon izledik. Onlar odalarına geçip uyudu, ben de odama geçtim. Sinema izliyordum. Ürkütücü, vahim bir patlama sesi duydum. Sesi duyduktan çabucak sonra her yer yıkılmaya başladı, toz, duman oldu. Başıma bir şeyler düştü, enkaz altında kaldım. Bağırdım, çığlık attım. Annem ve babamdan ses gelmedi. Üstüme düşen duvar modüllerini, enkazı kaldırmaya başladım. Enkazdan çıktıktan sonra cep telefonu ışığıyla yattıkları odaya baktım, ikisi de enkaz altındaydı. Duvarlar, tavan üstlerine düşmüştü. Ellerimle kazmaya başladım, enkazdan çıkarmaya çalıştım, gücüm yetmedi. Yaralanmıştım, başım kanıyordu. Yüzüm kan içindeydi, bayılmışım. Gözümü açtığımda beni oradan çıkarmışlar. Hastaneye götürmek istediler ‘annem-babam çıkmadan gitmem’ dedim. Enkaz başında sağ çıkmalarını bekledim, fakat sağ çıkmadılar. Beni, 9 yaşındaki gardaşımı bir başına bırakıp gittiler. Benimle ilgili, kardeşimle ilgili çok hayalleri vardı. Bu yıl üniversiteye hazırlanıyordum. Onların hayallerini gerçekleştireceğim. Onların gurur duyacağı uşag (evlat) olacağım.”
AZ-TV TAKIMINA BOMBA
Azerbaycan ordusu, sivil yerleşim ünitelerine akın hazırlığında bulunan Ermenistan’a ilişkin balistik füze sistemlerini imha etti. Süreksiz ateşkese karşın Ermenistan ordusunun sivil yerleşim yerlerine yaptığı top atışlarında Narlı kasabasında yaşayan Adalet Ahundov da (51) hayatını kaybetti. Çatışmalardaki toplam sivil kayıp sayısı 43’e yükseldi. Bu ortada Azerbaycan’da yayın yapan AZ-TV grubunun bulunduğu aracının yakınına da Ermenistan tarafından atılan top mermisi düştü. Taarruzda AZ-TV takımındaki bir kameraman ile sürücü şarapnel modülleriyle hafif yaralandı.
{sitename}